Selahattin Demirtaş, Edirne Cezaevi’nden Medyascope’un sorularını yanıtladı: “Türkiye’de değişim başladı, şimdi artık yeniyi inşa etmek için demokrasi güçlerinin birlikteliğinin zamanı”

Edirne Cezaevi’nde beş yılı aşkın süredir tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, avukatları aracılığıyla Medyascope’un sorularını yanıtladı. “Türkiye’de değişim başladı. Hem HDP hem de Kürtler bu değişimin öncüsü, parçasıdırlar” diyen Demirtaş, “Eski kalıplara, alışkanlıklara ve şablonlara göre düşünmeyi, siyaset yapmayı herkes terk etmelidir. Şikayet dilini, mağdur dilini, yardım isteyen dili terk edip kurucu iktidar misyonu ve özgüveniyle hareket etmek gerekir. Geleceğin Türkiyesi’nde AKP-MHP yoktur, bitmiştir onlar. Şimdi artık, yeniyi inşa etmek için demokrasi güçlerinin en geniş birlikteliğinin zamanıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, avukatları aracılığıyla cezaevinden Medyasocepe muhabiri Ferit Aslan’ın sorularını yanıtladı. Demirtaş, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Yok farz ediyoruz” sözlerini, ortak miting çağrısının ardından muhalefet partilerinin tutumunu, HDP ve Kürt seçmenin Cumhurbaşkanlığı seçimindeki tavrıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“Erdoğan, stratejiden yoksun, öfke ve panik haliyle hareket ediyor”

– AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin sizinle ve Osman Kavala ile ilgili kararları için, “Tanımıyoruz. Olay bu kadar basit. Yok farz ediyoruz” dedi. Neler söyleyeceksiniz?

Erdoğan, rejimini anayasasızlık ve hukuksuzluk üzerine inşa etmeye çalıştığından, bu yaklaşımında garipsenecek bir durum yok. Yeni ucube sistemde tek adamın kendisi hukukun yerine geçmiştir. Sistemin mimarisi de işleyişi de bu tek adamın gücü oranındadır. Dolayısıyla Erdoğan her fırsatta güç gösterisi yaparak kendi kişisel rejiminin işler halde olduğunu hatırlatma ihtiyacı duyuyor. Hukukun üstünlüğü ile Erdoğan rejimi bir arada olamaz, biri varsa diğeri yoktur. Ancak bu rejim, günümüz Türkiyesi’nde sürdürülebilir bir sistem değildir. Zaten artık çöktü ve tel tel dökülmeye başladı. Kimileri, Erdoğan’ın son derece akıllıca ve planlı şekilde hareket ettiğini sanıyor. Oysa kesinlikle öyle değil. Günübirlik, stratejiden yoksun, öfke ve panik haliyle hareket ediyor. Durumu toparlayamayacağının o da farkında. Dolayısıyla battı balık yan gider politikası izliyor. Bu politika için de ne akla ne de zekaya ihtiyaç var zaten. O nedenle, bu battı balık yan gider politikasını “başarıyla” uygulayabiliyor.