Virüs salgını Türkiye-ABD ticaretini arttırabilir

TİM, COVID-19 süreci ve sonrasında ticaretin istikametini çizmek hedefiyle büyükelçilerle tertip ettiği “TİM Export Talks” online oturumlarına devam ediyor.

Oturumlar serisinin üçüncüsü, TİM Başkanı Gülle ve Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın katılımıyla “COVID-19 sonrası ABD’de ihracatçılar için hangi fırsatlar var?” başlığıyla TİM’in sosyal medya hesaplarından canlı olarak gerçekleştirdi.

Oturumda, COVID-19 sürecinde ABD’de alınan önlemler, ABD ekonomisinin salgın sonrasındaki vaziyeti, iki ülkenin dış ticaretindeki gelişmeler ve gelecek döneme değin fırsatlar değerlendirildi.

TİM Başkanı İsmail Gülle, oturumda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin koronavirüs ile mücadelesinde ABD’ye tıbbi malzeme yardımında bulunarak ehemmiyetli bir tedarikçi ve yüce gönüllü bir ulus olduğunu gösterdiğini belirtti.

Gülle, “ABD’ye maske yardımıyla yarattığımız bu havayı savunmalıyız. Böylelikle ABD ile ikili ticarette 100 milyar dolar hedefimizle alakalı pozitif adımlar atılacağına inanıyorum. ABD’nin ithalatından aldığımız hissemizi yüzde 1’e çıkarmamız gerekiyor. Virüs sonrası 100 milyar dolarlık ticaret hedefimizi ihracatçılarımızın çabasıyla 200 milyar dolara bile eriştirebiliriz.” ifadelerini kullandı.

“ABD pazarından yeteri kadar hisse alamadığımızı gördük”

2010’da 16,1 milyar dolar olan ikili ticaretin geçen sene 19,1 milyar dolara eriştiğini aktaran Gülle, şunları kaydetti:

“ABD’ye aynı dönemde ihracatımız ise 3,8 milyar dolardan 8 milyar dolar düzeyine gelerek oldukça kısa bir müddette yüzde 115’lik bir artış gösterdi. Son 10 yılda ABD’ye ihracatımızdaki artışın yanında, dış ticaret açığımızda yaşanan düşüşün de tesiriyle ikili ticarette artış oranı yüzde 18,4 oldu. Bununla birlikte Türkiye’nin ABD’nin ithalatından aldığı pay ise yüzde 0,5 düzeylerine geldi. Elbette bu oran, ilk 20 ekonomi içerisinde yer alan 2 ülke ticaretinde kabul edilebilir bir rakam olmamakla beraber köklü bir ticaret geçmişine sahip Türkiye ve ABD’nin oldukça kısa bir müddette katettikleri bu mesafe oldukça manalı ve mühimdir.

Yaptığımız tahliller çerçevesinde, otomotiv, kimyasal maddeler, elektrik-elektronik, yaş meyve sebze ve tahıl sektörlerindeki bir hayli üründe ülkemizin rekabet gücü yüksek olmasına karşın ABD pazarından yeteri kadar hisse alamadığımızı gördük. ABD’ye pazar hissemizi artırmak noktasında, Türkiye olarak evvela ABD’nin ithalatında en ehemmiyetli yer tutan ilk 50 üründe alan kazanmamız gerekiyor.”

“Türkiye’nin maske yardımı ABD medyasında gündem oldu

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç da Türkiye’nin, maske yardımının hemen peşinden ABD medyasında gündem olduğunu belirterek, “Bu havanın devamını sağlayacağız. Bu dönemde Made in Turkey algısını destekleyecek tüm adımları atıyoruz. Türk dernekleri de halka maske dağıtıyor. Bundan sonra Türkiye 100 bin maske gönderirse ellerimle teslim edeceğim ve ABD medyanını oraya götüreceğim.” ifadelerini kullandı.

Türk ihracatçıların geçen yıl tüm sıkıntılara rağmen sanki bir özürlü koşu yaparak ABD’ye ihracatta ehemmiyetli bir başarıya imzaladığını vurgulayan Kılıç, şunları kaydetti:

“ABD’ye bakış açımızda yapısal bir farklığa gitmemiz gerekli. Bir ABD yok orada.ABD’de her bir eyaleti ayrı değerlendirmek lazım. İhracatçıların belki Batı Yakası’nda bir bürosu olması gerekli. ABD’nin iç tedariki itibariyle da bizim ihracatçımız kendi yapısını oluşturmalı, birkaç yerde deposu olmalı. ABD’de firma almak için en uygun vakit.

Çin’in tedarik zincirindeki rolünü Türkiye’nin üstlenebilmesi için çok ciddi çalışmalar gerekiyor. ABD’nin koronavirüs hasebiyle Çin’e bir bedel ödeteceğine inanılıyor. Bu ya bizim için veyahut birileri için fırsat yaratabilir. Virüs sonrası yaşanacak toparlanmada en iyi fırsat ABD olacak. Bu yüzden bizim ABDnin Çin’e ne yaptırdığına, Çin’den ne aldığına, bizim neler yapabileceğimize, bunun için nasıl bir teşvik verilebileceğine bakarak bir taktik geliştirmemiz gerekiyor.”