Seyyid nedir, kimlere seyyid denir? Bunların çoğu Hz. Muhammed'in soyundan değil! | GÜNDEM
DOLAR

32,5480$% 0.14

EURO

34,9947% -0.13

STERLİN

40,8616£% -0.11

GRAM ALTIN

2.438,32%0,12

ÇEYREK ALTIN

4.053,00%0,05

a

Seyyid nedir, kimlere seyyid denir? Bunların çoğu Hz. Muhammed’in soyundan değil! Seyyid yani Hz Muhammedîn soyundan gelenler denir kısaca özet geçip konuya gireceğim bu  kan emici din istismarcıları  için.

Başlayalım..

Kendilerinden önceki Türk ve İslâm devletlerindeki yerleşmiş uygulama gibi, Osmanlı Devleti’nde de seyyidler askeri sınıftan muaf tutulmuştur. Örneğin, 16. yüzyıl’da Hamid Sancağı’nda vergiden muaf olanlar arasında şerifzâde, âl-i Rasul ve seyyidlerin de yer aldığı görülmektedir. Toplam 26 adet olarak sâdât-ı kirâmın vergiden muaf olduğu kayıtlara geçmiştir.

 

Kısa bir özet geçersen sonraki yıllarda bazı yolsuzluklar ortaya çıktı devlet görevlileri  sonrasında önlem almaya çalıştı.

seyyidlik bir yolsuzluk olarak sadece bugün değil dünde dünden öncede çok kullanıldı..

 

Soyadı kanunu sonrasında ben seyidim diyenler çok fazla oldu, çoğunun ne olduğu belirsizdir. Aslında seyyid olmaları onları öncü yada lider yapmaz yada alim veli hatta cennete yakınlaştıran bir kişide yapmaz. Bu durum belli dahi olsa Anadolu da ve dünya üzerinde bir çok alçak bunu ticarete dökmüştür..

 

Seyyidler Osmanlı döneminde vergiden muaf utuldu bu öyle bir hale geldi ki rüşvetle seyyid olmaya başladılar.

 

Peki seyyid olmanın tek artısı vergi vermemek mi?

 

Hayır mahkemede kadı seni yargılayamazdı mesela statüsü vardı seyyid olmanın..

 

Sonrasında iş Osmanlı hanedanı geriledikçe aç kaldıkça halk uyanıklar kendilerini vergiden muaf tutmak için sahte seyyid olma yoluna gittiler parası olan için bu süre kısaydı. Saten işi Sart vardı en önemlisi de belge yani şahitlerdi, onu da parayla ayarlıyorsun birde devlette tanıdığın varsa yaşadın..

 

Peki ya paran yoksa onunda kolayını buldular

 

Evlerden çalmaya başladılar yetmedi Anadolu’da yeşil sarık takıp gezdiler, önlerine etler dizildi akçeler verildi ,parayı da budular..

 

Peki sadece Osmanlı da mı vardı bu

 

Yoo bu öyle bir lanet bir şey ki aslında Selçuklu hatta Abbasîlere kadar vardı bu çok önlem alınmaya çalışılsa da önlem alınamadı.. alınan önlemler bir şekilde rüşvetle geçiliyordu..

 

Hatta Osmanlı teftiş etse de durumu sonuç sıfır! rüşvet alanları vs uyardı ama bitiremedi..

 

Hatta yıldırım beyıd zamanında kanunu vardı bunun denetleme için o denetleme kurumunun adı neydi Nakîbü’l eşrâf

 

Neyse gelelim diğer meseleye cumhuriyet dönemine

 

Atatürk geldi de bu kurum kalktı dımdızlak ortada kaldılar bunlar.

Ama işin daha ilginç yanı vardı bu seyyidler o kadar çoğaldı ki özellikle güney doğuda herkes neredeyse seyyid oldu.

Bu gün Rize de dahi seyyid vardır. Çoğu da çakma seyittir ülkemizde olanlar hatta dünyada olanlar.

 

Şimdi diyeceksiniz ne alakası var !

 

Var bakın bir çok kişi seyitleler tartışmış Şiiler, Sünniler dahi içerisinde ayrılmış bazıları hz Muhammed hz hasan, Hüseyin ali Fatima derken bazıları Selman-ı Farisî kadar gider bazıları da sunniler mesela hz Muhammedîn ailesini akrabalarına kadar seyyid derler!.

 

Neyse

 

Şimdi diyeceksiniz vergiden muaftılar bu kadarıydı yoo askere gitmezdi bunlar  :))

 

Askeriyeden muaftılar ne kıyak ama bedelli askerlikten bile daha iyi neyse sonrasında gelelim bu ne yakın tarihe  bakın ..

 

Sonrasın da bu cumhuriyet döneminde seyyidlik bir işe yaramayacağını sandınız demi yaramaz olur mu. Bu seferde bölgede aşiretler bunu değerlendirdi hatta hepsi bir seyyid vs demek için yarıştılar uyanık adamlar..

Böylelikle bölgede hakimiyet kuruldu bakın bugün güneydoğu tarafına  kapısını çalsanız bir yerin seyyid fışkırır.

 

Çoğunun da çakma seyyid olduğunu bilmeniz gerek, dünyada olduğu gibi bugünde bu işten para kazanmak çok kolay.

Mesele yeşil sarığı taktın mı seyidim dedin mi birazda şahit devamm..

 

Rize de bile var seyyidler..

 

Kısacası Osmanlıdan öncede dünyanın başına bela olan bu ticaret kapısı devam ediyor.

 

Aslında işin özeti şu bunlar sizi uçurmaz ama uçuruma sürükler.

 

O zamanda evlere girip parası olmayanlar hırsızlık yaparak seyyid olmak için şecere çalardı bugünde durum aynı..

 

Maalesef Türkiye’de özellikle Kürtlerin kanını emmeye devam ediyorlar.

 

Sadece Kürtlerin değil Anadolu’nun saf cahil halkın da kanını emiyorlar.

 

Yetmedi Suriye’den, Afganistan diğer bölgelerden seyyid olarak gelenler var. Bunlar buranın kaşı gözü için değil sömürmek için geliyorlar. Sömürülecek ne kadar insan var bilinmez ama yarın, yarınınızı çok arasınız,  ırandan ders almak lazım..

 

Ha unutmamak lazım Atatürk zamanında savaşlarda dine hizmet edenlerin bir kısmı muaftı askerlikten fakat sonrasında bazıları bunu fırsat bilip askerlikten kaçmak için talebe olduğunu söyleyip askere gitmezdi, bazı Anadolu’da olan din adamları bölgede olan durumu fark edip askerlikten kaçanları belirtmiştir. Yani din adamları kendileri önlem almıştır Mustafa kemal zamanında şimdi aklıma şu geliyor Osmanlı Selçuklu zamanında bu kadar kadı din adamı varken bu önlemi almak zor muydu yoksa din adamları bu kadar çok rüşvet almak zorunda mıydı dini bu kadar ucuza satmak ne kadar doğduydu bilinmez ama bugün bu seyitlikte dönen para ile ülke kurulur.. Şimdi sanırım anladınız Seyyid nedir, kimlere seyyid denir? 🙂

Yorumu sizlere bırakıyorum..

Baykushaber.com / İslam / Tarih

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İllegal Kumar Sitesi Sahibi Özge Taşker Falyalı, Öldürülen Halil Falyalı Cinayeti için açıklama yaptı

HIZLI YORUM YAP